KURBAN BAYRAMINDA BESLENME

KURBAN BAYRAMINDA BESLENME

Bayramlar tüm toplumlarda özel günlerdir ve beslenmede rutinin dışına çıkılarak özel yiyecekler tüketilir. Bizde de Kurban Bayramı beslenmenin et ve tatlı ağırlıklı olduğu bir bayramdır. Bayram süresince et ve şeker ağırlıklı besleneceğimiz günler yaşayacağız. Ziyarete gideceğimiz evlerde bizlere şerbetli tatlılar ikram edilecek, eğer o evde kurban kesildiyse muhakkak kurban kavurması sofraya gelecek. Aynı günde pek çok ziyaret olacak ve hepsinde benzer şekilde et ve şekerli gıdalar ikram edilecek. Benzer ikramları evimize gelenlere biz de yapacağız. Öğünler birbirine karışacak ve rutinde tüketilen kalori miktarının belki de çok üzerine çıkılacak. Ziyaretlerde çay ve kahve ikramları olacak. Meyve ve sebze ise büyük olasılıkla bayram süresince yeteri kadar tüketilmeyecek.

Bir beslenme uzmanı olarak yukarıdaki beslenme modelinin süreklilik kaydetmesini onaylamam mümkün değil ancak 3-4 günlük bayram günlerini de zehir etmeyi doğru bulmuyorum. Bu şekilde beslenmenin sürekli olması, sağlığımız için son derece sakıncalı sonuçlar doğurabilir.  Bu noktada yukarıda da bahsettiğim gibi bayramdaki beslenme alışkanlıklarımızı tamamen reddecek ve “et yemeyin, tatlı yemeyin” demeyeceğim. Sadece bazı öneriler yazarak nasıl daha sağlıklı bir bayram geçirebileceğinizin ipuçlarını veremeye çalışacağım.

Öncelikle et konusunu ele alalım.

Kırmızı et, iyi bir hayvansal protein olmasının yanı sıra içeriğindeki bazı mineraller ve vitaminler sebebiyle de beslenmemizde yeri olan ancak ölçülülük konusunu unutmadan tüketmemiz gereken bir besin.  Bayram süresince günde 100-150 gram et tüketmekte bir sakınca yok.  Etin görünen yağlarını temizleyerek haşlama ya da ızgara olarak tüketmeniz sağlığınız için daha iyi olacaktır.  Kavurma ya da kızartma tercih etmemeniz gereken pişirme şekilleridir.  Mangal yapılacaksa etin yanmamasına dikkat edilmeli çünkü kömürleşen etler kanser riski taşır. Etin içinde C ve E gibi günlük almamız gereken vitaminler olmadığından et yanında sebze tüketimi ihmal edilmemeli. Yeni kesilen kurbanın eti kesimden hemen sonra oldukça serttir.  Özellikle mide problemleri olanlarda sorun yaratabilir. Kesimden 24 saat sonra et yumuşamaya başlar ve sindirimi daha kolay olur. Etleri yüksek ısıda pişirmek dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybına neden olur. Besin değerleri de bu sebeple azalır. Etli-sebzeli yemeklerede ekstra yağ eklenmesine gerek yoktur. Etin ya da kıymanın yağı yemeğe lezzet vermek için yeterlidir. Sakatatlar yüksek kolesterol ve doymuş yağ içerirler. Tüketimlerinden kaçınılmalıdır. Fazla etler tek pişirimlik şeklinde buzdolabı poşetlerine konarak derin dondurucuda saklanmalı, kullanılacağı zaman derin dondurucudan çıkartılarak buzdolabının alt bölümünde çözdürülmelidir. Kullanılmak üzere derin dondurucudan çıkarılan et çözüldükten sonra tekrar derin dondurucuya konulmamalıdır. Et kesme tahtaları ile sebze ve ekmek kesme tahtaları birbirinden ayrı olmalıdır. Aksi durumda besin zehirlenmeleri yaşamanız sözkonusu olabilir.  Koyun eti, dana etine göre daha kalorilidir, öte yandan eşdeğer miktardaki dana etine göre daha az kolesterol içerir. Koyun eti dana etine kıyasla doymuş ve doymamış yağlardan daha zenginken protein değeri daha düşüktür. Dana eti, koyun etine kıyasla daha fazla sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor içerir. Benim tercihim proteince daha zengin, daha az yağlı ve daha düşük kalorili olan dana etinden yana. Et tüketimiyle ilgili önerilerim ve uyarılarım bunlar.

Gelelim bayramların vazgeçilmezi tatlılara.

Şerbetli hamur tatlıları yerine süt ya da meyve tatlıları tercih edin.  İkram edilen çay ve kahveyi olabildiğince az ve şekersiz tüketin. Şekerli ve asitli içeceklerden ve hazır meyve sularından kaçının. Her gittiğiniz yerdeki tüm ikramları kabul etmeyin ya da az miktarlarda tüketin.   Hem et hem de tatlılar vücutta asidik etki yaratırlar. Oysaki vücudumuzun asit-baz dengesini korumamız gerekir. Gün boyunca ağır ve asitik beslendiğimiz için akşamları hafif; sebzeler, kuru baklagiller ve meyveler gibi posalı gıdalara ağırlık verin.

Tüm bu önerilere uyamayanlar ise bayram sonrasında bir –iki günlük detoks uygulayarak bedenlerini arındırmalılar.  Bayram sonrası 2 günlük detoks beslenmesi önerimi paylaşarak yazımı sonlandırıyorum ve şimdiden herkese iyi bayramlar diliyorum.

SEBZE SUYU:

1. Gün:
Sabah: yeşil su( 2 salatalık, semizotu, 1 yeşil elma, taze zencefil,1 demet maydanoz)  katı meyve suyundan sıkılacak ve içilecek.
Ara: 1 bardak yağsız kefir ve 10 tane kavrulmamış badem
Öğlen: Akdeniz yeşillikleri, 3 kaşık buğday , zeytinyağı ve limon
Ara: istediğiniz kadar sebze suyu
Akşam. Balık ızgara, bol yeşillik ,zeytinyağı, limon
Ara: kefir

1.  2.  Gün:
Sabah: güneşin oğlu ( ½ mango, yarım ananas, taze zencefil, 1 elma)
Ara: Kefir ve taze fındık 10 tane
Öğlen: Karışık sebze çorbası (minestrone çorba)( kırmızı mercimek eklenebilir... istediğiniz kadar.
Ara: İstediğiniz kadar sebze suyu
Akşam: Somon ızgara ve kuşkonmaz ve brokoli haşlama
Gece Kefir ve 6 ceviz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...