Ani açlık krizleri ve sürekli
atıştırmanın sorumlusu siz değilsiniz…
İNSÜLİN REZİSTANSI…
İnsülin
direncinin bir kısmının temelinde genetik var aslında; “İnsülin direnci
gösteren hücrelerin bulunduğunu pankreas daha fazla insülin salgılıyor. İnsülin
daha çok salgılanınca vücuttaki reseptörler vurdumduymaz oluyor ve daha çok
insülin salgılanıyor. Hasta böylece daha çok acıkıyor. Hastalar, kabahatları
olmadan insülin direnci nedeniyle yemek yedikten 2-3 saat sonra açlık krizi
yaşıyor. Yediğiniz her besin vücutta yağa dönüşüyor, vücut yağlandikça insülin
direnci biraz daha artıyor.”
Toplumda
her yaş grubunda kilolu ve şişman kişilerin sayısında müthiş bir artış var.
Rakam büyüdükçe kalp, şeker, tansiyon, gut hastalarının ve kansere
yakalananların sayısı da artıyor. İnsülin rezistansının bir sonucu olarak yolda
yürüyen ve farkında olmayan bir çok metabolik sendromlu insan dolaşıyor. Devlet
politikaları değiştiriliyor, toplumda yaşam tarzımız, bilhassa beslenmemizle
ilişkili olan bu artıştan endişe var. Biz beslenme uzmanları, televizyonlar,
gazeteler aracılığıyla sizlere ulaşarak bilgilendirmeye beslenme davranış
değişimleri yaratmaya gayret gösteriyoruz.
İNSÜLİN
DİRENCİ BELİRTİLERİ
Toplumda %25 oranında yani
her dört kişiden biri bu sorunu yaşıyor.Önce gizli şeker, reaktif hipoglisemi
ve sonra kilo kaybı ve beslenme düzelmez ise şeker hastası yapıyor.
Kolay
kilo aldırıp zor kilo verdiriyor,
Tansiyonu
yükseltiyor,
Kalp
damar hastası yapabiliyor,
Uykuyu
bozuyor,
Belleği
zorluyor,
Terletiyor,
Sinirli,
öfkeli yapıyor.
Çocuk
obezitesi
Uyku
apnesi
Bazı
kanserlerle bağlantısı var.
HİÇ
ŞEKER YEMESENİZ BİLE BESİNLER DE OLAN ŞEKERLER UNUTULMAMALI…
Yemeğinizi yedikten kısa
bir süre sonra gıdalar bağırsaklarda parçalanarak şeker parçalarına
dönüştürülür (meyve, ekmek, makarna, pilav,sebzeler,vb), emilip kana ulaşır.
Kandaki şekerin vücut fonksiyonlarında yani kas, karaciğer, beyin ve yağ
dokusunda kullanılması gerekir. Bu dokuların şekerden enerji olarak
faydalanabilmeleri için insülin hormonuna ihtiyaç var. Pankreastan salgılanan
bu hormon kan şekerinin dengelenmesi ile hücre ve dokuların şekeri
kullanmasında anahtar rol oynar. Karaciğerin glikoz (şeker) yapımını azaltır,
kas ve yağ dokusu tarafından kandan çekilen şeker miktarını arttırır. Kısaca
kanda insulin arttıkça yağlanma ve kilo alma kolaylaşır.
İnsülin hormonunu kanda hızla yükselten şeker, beyaz ekmek beyaz pirinç pilavı ve beyaz undan yapılan diğer gıdalar (kurabiyeler börekler poğaçalar açmalar) gereğinden fazla yendiğinde pankreastan aşırı miktarda insülin salgılanıyor. Beslenmemizde bu sebeple glisemik indeksin (emilim hızının) düşük olmasına çok dikkat etmek gerekiyor.
BENİM ÖNERİM
Peki kendinizi test edin bakalım…metabolik sendrom
sizde olabilir mi?
Aşağıdaki kan
parametrelerinden üçünün aynı kişide bulunması tanı konmak için yeterli:
* Kanda şeker ve insülin fazlalığı önemli bir teşhis kriteridir
* Bel çevresinin genişlemesi (erkeklerde 100, kadınlarda 88 cm.'nin üzerine çıkması)
* Kan basıncının yükselmesi: 130/85 mmHg ve üzeri
* Karaciğer yağlanması
* HDL kolesterol düşüklüğü (40 mg/dl.nin altındaki değerler)
* Trigliseridin yüksekliği (200 mg.ın üstündeki değerler)
* Ürik asit yüksekliği.
Bu
belirtiler sizde de varsa;
EĞER
kolay kilo alıyor zor veriyorum,
Gittikçe
genişleyen belime ve göbeğime çare bulamıyorum,
Verdiğim
kiloları kısa bir süre sonra yeniden ve fazlasıyla geri alıyorum diyorsanız,
Sık
acıkan, tatlı krizleri yaşamaya başlayan,
Yemeğin
üzerinden bir saat geçmeden yiyecek arayan,
Yemeklerden
sonra yorgun, halsiz düşüp hımbıllaşan/ağırlaşan, uyuklayan biri haline
geldiyseniz,
Yemeklerden
1-2 saat sonra can sıkıcı boyutlara varan hipoglisemi atakları ve
Buna
bağlı sinirlilik, öfke, çarpıntı, bitkinlik, açlıktan şikayet ediyorsanız,
Tatlı,
unlu, nişastalı yiyecekler ve şekerli içeceklere ilginiz arttıysa,
Makarnasız,
pilavsız, ekmeksiz, böreksiz, poğaçasız, kurabiyesiz, çikolatasız, dondurmasız yapamıyorum
diyorsanız,
Uyku
sorunlarınız var,
Sık
sık uyku bölünmeleri,
Uyku
apnesi atakları,
Gece
yeme sorunları kapınızı çalmaya başladıysa,,
Sağlık
kontrolünüzde tansiyonunuzda yükselme,
İyi
kolesterolünüzde azalma,
Trigliseridinizde
çoğalma,
Karaciğerinizde büyüme,
Şekerinizde
yükselme,
Ürik asidinizde fazlalaşma gibi eğilimler
saptandıysa bir beslenme uzmanına mutlaka danışmalısınız. Kapınızı
çalan insulin rezistansını kaldırmak ve diabet olmamak için çaba sarf etmeniz
gerekir.
İNSÜLİN DİRENCİNİN
İYİLEŞTİRİLMESİNDE BESLENME TEDBİRLERİ:
İnsülin
direnci olan kişilerin yüksek posalı ve yavaş emilen karbonhidrat içeren
gıdalar tüketmeleri önemlidir
Posalı
yiyecekler kan şekerinin hızlı yükselmesini önlemekte ve böylelikle kontrol
sağlanmaktadır.
Kurubaklagiller,
meyve ve sebzeler, kepekli tahıl ürünlerinde bulunan bu posa sayesinde kana
geçiş yavaşlar. Beslenmenizde yüksek posa almaya gayret göstermelisiniz.
Şeker ve şeker ihtiva eden gıdadan
uzak durulmalıdır.
Katı yağlar tüketilmemelidir.
Meyve suları, gazlı içecekler ve
alkolden uzak durulmalıdır.
Hamurişlerinden ve kızartmalardan
kaçınılmalıdır.
Fazla tuz ve tuzlu gıda
tüketiminden kaçınılmalıdır.
İçeriği bilinmeyen hazır gıdalara
çok dikkat edilmelidir.
Yapay tatlandırıcılar
kullanılabilir.
Düzenli öğünler tüketilmelidir,
tek seferde aşırı yemekten kaçınılmalıdır.
Yeterli sıvı alımına özen
gösterilmelidir.
Günde yarım saat yürüyüş
yapılmasına çalışılmalıdır.
GI(Glisemik Indeks) Diyet Örneği:
SABAH:
tam buğdaylı veya çavdarlı ekmek, peynir, domates ,salatalık,biber, şekersiz
çay , hafatada 2 defa yumurta
Öğlen:
protein içeren bir yemek, salata, ayran veya yoğurt, tam buğdaylı ekmek
Ara:
kepekli tost, ayran
Akşam:
sebze yemeği, salata, yogurt , tam buğdaylı ekmek
Gece:
meyve ve süt
Bu
tarz bir programı kendinize ve yaşam şeklinize adapte ederek, kalori
hesaplarınızı yaparak yaşam şekli değişikliği ile insulin direncini
kaldırabilirsiniz.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder